Akciğer yaşamımız için hayati organlarımızdan biridir. Oksijen alıp vermemizi sağlayan organlarımızdır. Amfizem; Dokularda olağan dışı hava ya da gaz bulunması, Ciğer dokularının elastikiyetlerini kaybederek fazla gerilmesinden ileri gelen solunum yetmezliğine yol açan en yaygın kronik akciğer hastalıklarından biri olarak tanımlanır
Amfizemin sözcük anlamı, havanın, vücudun normal olarak hava içermeyen bir yerinde bulunmasıdır. Gazlı kangrende de, dokularda toplanan gazlar amfizem olarak adlandırılır. Fakat tıpta amfizem sözcüğü, en çok akciğer amfizemini belirtmek için kullanılır.
Göğüs boşluğunda yapılan ameliyatlarda bu boşlukta bulunan dokuların arasına hava kaçması ve doku aralıklarından yararlanarak boyuna kadar yükselmesine cerrahi amfizem denilir.
Akciğer amfizemi erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür.
Kronik bronşitte veya uzun süreden beri devam etmekte olan bir astımda.
Akciğer amfizemi kronik bronşit, astım, akciğer veremi gibi hastalıklar sonucunda gelişebilir. Özellikle ileri yaşlarda, akciğerlerde yaygın bağdoku artışı esnekliğin yitirilmesine ve amfızeme yol açabilir. Birçok araştırma amfizeme kalıtsal bir yatkınlık olabileceğini göstermiştir. Ama bu hastalığın bilinen en önemli nedeni sigara alışkanlığıdır. Amfizem oluşumuna yol açan başlıca, etkenler şunlardır:
1- Küçük bronş dallarının tıkanması sonucunda içerideki havanın dışarı atılamaması,
2- Hava keseciklerinin aşırı gerilmesiyle akciğer esnekliğinin yitirilmesi,
3- Keseciklerde biriken hava kabarcıklarının etkisiyle kesecikler arası duvarların yırtılması,
4- Hava keseciklerinde kanın oksijen alabilmesi için gerekli yüzeyin azalması ve dolaşım direncinin artmasıyla akciğer damarlarında lezyonlar oluşması.
Son olarak değinilen etken, uzun erimde solunum yetmezliğine yol açarak sağ kalbin yükünü artırır ve kalp yetmezliğine neden olur. Kronik amfizemde soluk alırken göğüs sürekli genişler. Akciğerler aşırı gerilmiştir. Soluk verdikten sonra akciğerlerde kalan hava miktarı artmış, zorlu soluk alıp vermede akciğere girip çıkan hava miktarı azalmıştır.
1- nefes tıkanıklığının artış göstermesi.
2- Öksürme.
3- Nefes nefese kalmak.
4- Cyanosis (Oksijen eksikliğinden ciltte, dudaklarda, ve tırnaklarda meydana gelen bir mavilik).
5- Vücudun en önemli organlarına giren oksijenin azalması.
6- Er veya geç gelebilecek bir kalp sektesi.
Ciddi ölüme götüren vakalarda olabilir.
Evet vardır. Geç kalınmadan Bronşit, astım, sinüs enfeksiyonları, (bronşiektazi) gibi hastalıkların tedavisine hemen başlanmalıdır. Ayrıca, hasta tütün dumanı, kimyasal dumanlar ve endüstri yerlerindeki tozlardan uzak tutulmalıdır.
Yaşlılarda ve tümör tedavisi gören vücut direnci düşmüş kişilerde çok sonuçlara yol açabilir. Şeker hastalığı ve frengi tedavisi, gören, yeniden canlandırma kliniklerinde yatan ya da kronik hastalıkları olan kişiler de tehlike altındadır. bütün bu durumlarda amfizem ölümle sonuçlanabilir.
Bu hastalarda grip aşısının koruyucu etkisi çok önemlidir . Aralıklarla uygulanan koruyucu antibiyotik tedavisi son yıllarda pek yararlı görülmemektedir; çünkü geniş etkili antibiyotiklerle tedavinin yan etkileri vardır. Örneğin, hastada antibiyotiklere direnç gelişebilmektedir. Grip aşısının yanı sıra sigara dumanından ve hava kirliliğinden korunma, sağlıklı bir ortamda çalışma gibi önlemler yeterli olur.
1- Sigarayı bırakın.
2- Doktorunuzla görüşün. İlaçlarınızı doktorun söylediği şekilde kullanın.
3- Kontrollerinizi aksatmayın.
4- Kendinizi iyi hissetseniz bile, yılda iki kez kontrole gidin.
5- Evin havasını temiz tutun.
6- Vücudunuzu dinç tutun. Solunum egsersizlerini öğrenin.
Amfizemin kesin bir tedavisi yoktur. Akciğer dokusunda meydana gelen tahribatı düzeltmek mümkün olmadığı için, esas önemli olan hastalığın erken tanınması, sigara ve hava kirliliğinden uzaklaşılmasıdır. Bronş genişletici ilaçların zaman zaman yararı olabilir. enfeksiyon dönemlerinde antibiyotik tedavisi gerekir. Her yıl grip aşısı yapılmasında büyük yarar vardır. Antripsin maddesi eksik olanlarda bu maddenin sürekli olarak verilmesi gerekir.